penisin adı vibratörün tadı..

Penisin Adı Vibratörün Tadı.. Normal hayatımıza kaldığımız yerden devam ediyorduk, her şey eskisi gibiydi ve olanları olduğu yerde bırakmış ve hiç yaşanmamış gibi kabul etmiştik. Ancak itiraf etmeliyim ki yaşadıklarımız ve tattığımız zevkler benim aklımdan çıkmıyordu ve karımın da aynı hisler içinde olduğunu düşünüyordum. Çektiğimiz video kaseti unutmuş gibi davranıp 3-4 gün bu konulara hiç girmedik. Hafta sonunu evde geçirmek niyetinde olduğumuz için, cumartesi günü tembel tembel uyuyordum. Karımın benden önce yataktan kalkıp banyo yaptığını gördüm ve duygularım kıpırdamaya başladı. Yataktan kalkıp banyonun yolunu tuttum. Banyonun açık kapısından girdiğimde duşakabinden karımın çıplak vücudunu görebiliyordum. Duşakabinin bir kanadını yavaşça açtığımda karım elinde siyah renkli çift başlı bir vibratör ile masturbasyon yapıyordu. Beni gördüğünde hiç bir tepki vermedi ve bana “otur da seyret” dedi. Karım elindeki vibratörü sanki canlı bir erkeğin aletiymiş gibi büyük bir zevkle her iki deliğine de yerleştirip, son derece senkronize hareketler ile içine alıp çıkarıyordu. Belirli aralıklar ile orgazm oluyor ve bu anlarda bir eliyle göğüslerini okşayıp sıkıştırıyordu. Bu böylece yarım saat kadar sürdükten sonra dayanamayıp yanına girdim. Aletimi usulca ön deliğine soktum ve hırs ile becermeye başladım. Ağzımdan olmadık hakaret ve ahlaksızlık dolu laflar çıkmaya başladığında, karımda sürekli başka erkeklerin ismini sayıklayıp aynı derecede ahlaksız laflar ediyordu. Bu ortam ikimizi de çılgınlar gibi tahrik etmişti. Duştan akan ılık su bedenlerimizden küvet deliğine inene kadar, sanki ruhlarımızı temizliyordu. Karım yumuşak hareketlerde aletimi ön deliğinden çıkarıp, arka deliğine yapıştırdı. Vay canına ne kadar kolay girmişti, elbette benden önce kullandığı vibratör cidarlarını genişletmiş ve onun kıç deliğini elastik hale getirmişti. Karım diğer elindeki vibratörü de affetmeden ön deliğine sokup çıkarıyordu, daha fazla dayanamayıp karımın kıç deliğine boşaldığımda, azgın bir hayvanı andıran böğürtülerim duşakabinin içinde yankılanıyordu. Havadan sudan muhabbetler ederek gecikmiş kahvaltımızı yapıp, gazete okumak için oturma odası geçtim. Az sonra karım yanıma geldi ve “hadi şu konuyu konuşalım artık ve muhakemesini yapalım” dedi. Ben de bunu bekliyordum zaten ve hemen lafa girdim. Bu şekilde davranmamızın bizi ilerde üzebileceğini yada aşırılıklarımızın toplum içinde bizi bir gün rezil edeceğini, önlem almazsak sonumuzun iyi olmadığını, beraber olduğumuz insanlardan hastalık kapabileceğimizi ve benzeri konulardaki fikirlerimi söyleyip noktaladım. Beni sakince dinleyen karım, “sana katılıyorum, bunu daha belirgin ve kurallı hale getirmemizin iyi olacağını düşünüyorum, zira kendimi frenleyemediğimin farkındayım” dedi ve düşüncelerini detaylı olarak anlattı. Ortaklaşa aldığımız kararlar neticesinde cinselliğin her türlüsünü bir arada olmak şartıyla yaşamaya karar verdik ve bireysel olarak birbirimizden gizli ilişkilere girmemeye söz verdik. Bu beni rahatlatmıştı, zira karımın cinsel özgürlük adı altında, her önüne gelenle düzüşen bir orospu olmasını düşünmek bile istemiyordum. Ancak itiraf etmeliyim ki, başka kadınlar ile beraber olma fikri bana öylesine cazip geliyordu ki, o anlarda karımın ne yaptığını hiç umursamıyordum. Bunun bizim evlilik yaşantımızla bir alakası olmadığını düşündüğümde de kendi kendime “ben manyak mıyım?” diye de aklımdan geçmiyor değildi. Ancak kararımı vermiştim, toplumun çizdiği sınırlarda olmak zorunda değildik, hayat bizim hayatımızdı ve dilediğimiz gibi yaşamak hakkımızdı.

Bir cevap yazın